Steemit ile ciddileşme #3 : Hesap otomasyonu

Tam Steemit ile ciddileşme vaktim geldi derken çılgın bir gribe yakalandım ve günlerce ne işlerle ne de burayla ilgilenebildim. Ara ara girip oylar boşa gitmesin diye bir iki yazıya bakıp oy atmaya çalıştım ama okuduklarımı ne kadar anladığım şüpheli. Hatta bir yazarın okuduğuma emin olduğum bir yazısına yorum yapayım dedim bugün, bir baktım öyle bir yazı yok. Silinmiş bir yazısı da yok. Sanırım hastalık halüsinasyonlarım buralara kadar uzamış. Bugün biraz daha kafam açıldığına, beynimdeki en azından bir kaç nöron birbiriyle iletişim kurabildiğine göre seriye devam edebilirim. (Arada laflar karışırsa, karmaşıklaşırsa kusuruma bakmayın, hala çok hastayım 🤒)


En son yazımda daha düzenli olarak platformda olabilmek için gerekli olan zamanı ayırmaktan bahsetmiştim. Zaman, bence, insanın sahip olabileceği en değerli zenginlik. Yeteri kadar zamanınız varsa ve bunu doğru kullanmayı biliyorsanız kendinizden, ilişkilerinizden, yeteneklerinizden, kariyerinize kadar her şeyde köklü değişiklikler yapabilir, büyük ilerlemeler kaydedebilirsiniz. Şimdilik o kadar büyük zamanımız yok ama olanların bunu bir düşünmesinde fayda var  😉Peki zamanımız kısıtlıyken Steemit'le nasıl ilgileneceğiz? 


Bu platformun gözlemlediğim kadarıyla iki temel ayağı var. Birincisi içerik, ikincisi etkileşim. O yüzden burayı sadece kripto para dünyasının diğer coinler gibi herhangi bir elemanı olarak görenlere inat, aslında bir sosyal mecra olduğunu söylüyorum. Kripto işlerinden anlamam ama iş sosyal mecralara gelince mesleğimin ve uzmanlığımın etkisiyle söyleyecek çok şeyim var. Bir önceki yazımda içerik üretmek ve etkileşime geçmeyle ilgili düzenli bir zaman ayırma planımdan bahsetmiştim. Ama bu geçtiğimiz bir haftada olduğu gibi hastalık, tatil, yoğunlaşan işler gibi pek çok faktör bu sürecin aksamasına neden olabilir. İçerikleri bir şekilde önden hazırlayarak ürettiğimizi varsaysak bile işin etkileşim ya da buradaki adıyla kürasyon kısmı düzenli olarak takip edilmesi gerek. Her şeyden önce her gün belirli bir oy atma hakkımız var ve açıkçası ben ne kadar kişisel oy miktarım düşük de olsa bu oyların boşa gitmesini istemiyorum. Dolayısıyla konu bizi otomatikman Fan Base ve Curation Trail başlıklarına getiriyor. 


Son dönemde Steemauto üzerinden Fan Base ve Curation Trail listelerini epey gözlemledim. Hem katıldığım traillerin bir içeriğe etkilerini hem de kuyruktaki bir kullanıcı olarak oylama sürecini değerlendirdim. Gönül isterdi ki size burada "Topluluğa acaip faydalı şahane bir şey!" diyebileyim ama işin aslı öyle düşünmüyorum. Bu kuyruklara katılma amacım hem başlatan hem de katılanlarla aynı fikirden besleniyordu : topluluğa destek. Burada destek kelimesinin altını çizip, sonra dönmek üzere olduğu yerde bırakıyorum. 


Steemauto'ya ilk giriş yaptığımda hemen bir takım hesapları Fan Base kısmına ekledim. Benim burada gerçek hayattan tanıştığım, bildiğim, ilişkim olan hiçkimse yok. Keşke olsaydı da önceliklerimi onlara verebilseydim ama yok, o yüzden Fan Base kısmında başka türlü bir seçim yaptım ve iki şeye önem verdim. Birincisi oylama dağılımlarıma baktığımda hemen hemen her yazısını oyladığım hesaplar hangileri, ikincisi de benim kişisel görüşlerimden öte topluluk içerisinde kendi dışında başka insanlara da faydalı şeyler yapıyorlar mı? Bu iki soruyla 9 hesaba kendimi fan olarak ekledim ve içeriklerini otomatik olarak oylamaya başladım. Aslında eklemek istediğim başka hesaplar da var ama dediğim gibi kişisel beğenilerimden öte bir seçim yapmam gerektiğini düşündüm. Zamanla oy gücüm arttıkça diğer isimleri de ekleyerek bu listeli geliştirmeyi planlıyorum. Hatta isimleri ufak ufak bir yerde not almaya başladım bile. 


Fanlık müessesini kendi içinde hallettikten sonra Curation Trail kısmına geldi sıra. İlk giriş yaptığımda dediğim gibi destek fikriyle dahil olduğum için topluluk için uğraşan, emek veren, güzel işler yapan tüm traillere katıldım. Ve tabii ki amaç madem destek %100 oy gücüyle yetki verdim. Zaten iki kuruşluk oy gücüm var en azından bir işe yarasın istedim. Bir kaç gün bu şekilde devam ettim ve süreci gözlemledim. O süreçte bir kaç şeyi beğenmedim : 

  1. Oy gücüm çok düştü. %100 ile her gün oylayabileceğimiz yazı miktarı belli. Gündüz iş yoğunluğundan ilgilenemediğim Steemit'e akşam saatlerinde gelip hiçbir şey okumadan, ne olduğunu anlamadan oy gücümün %60'lar seviyesine düşmesi pek hoşuma gitmedi. Gitmedi çünkü bu listeler tarafından seçilmeyen ama ben geldiğimde görüp, beğendiğim ve oylamak istediğim içeriklere oy veremiyordum. 
  2. Fan Base'teki kullanıcılara oy kalmadı. Benim için öncelikli olan Fan Base'teki hesapların oylanmasıyken kuyruklardaki içeriklerin oylanması yüzünden desteklemek istediğim hesapları destekleyemedim. 
  3. Adıma karar verilmesini sevmedim. Kuyrukları oluşturan arkadaşlar sakın üstüne alınmasın, şahane bir iş yapıyorlar ama benim yapım maalesef böyle. Gündelik hayatta da annem de erkek arkadaşım da en yakın arkadaşım da olsa biri benim adıma düşünüp, karar verdiği zaman deliriyorum. Ne kadar özenli seçilmiş olursa olsun, başka birinin beğenisine %100 katılmak kimse için söz konusu değil. Örneğin kişisel olarak konu verilip o konuda yazılmış 100 tane yazının içinde birbirine üç aşağı beş yukarı aynı yazılmış içeriklere oy vermeyi tercih etmiyorum. Genellikle bu içerikleri sevmiyorum, sevemiyorum ve kişisel olarak bu sevmeme hakkımı kendi elimde tutmak istiyorum. Discord'daki toplantılardan birinde kim olduğunu hatırlayamadığım bir arkadaş "günde 3 oyunuzu veriyorsunuz sadece" demişti mesela. Onun "sadece" dediği şeyin yani oyumun kime, ne tür bir insana gittiği, kime ya da neye hizmet ettiği,  nasıl anlamlar yarattığı benim için çok değerli. Ben kişisel olarak bugün sadece dediğimiz şeyler yüzünden kötüyü, yanlışı ya da kişisel olarak beğenmediğimiz şeyleri beslemenin ileride tehlikeli olabileceğini düşünüyorum. Hatta sadece düşünmüyorum ülkenin, toplumun ve paranın kimlerde olduğunu her gün birebir görüyorum ama şimdi siyaset yapmayayım. Ne diyorduk? Sadece 3 oy. Teoride öyle ama birden fazla kuyruğa katıldığımdan biri 3, diğeri 5, öteki 7 derken gün içerisinde pek çok içeriği oylamış oldum. Hesabıma geldiğimde adını, yazısını hiç bilmediğim pek çok insana oy yani destek verdiğimi gördüm. Bu da açıkçası beni rahatsız etti. Seçilen yazıların iyiliğinden kötülüğünden öte okumadan, ne olduğunu bilmeden oylamış olma hali rahatsız etti.  


Tamam dedim, %100 olan oy miktarını %50'ye düşürdüm kuyruklar için. Bunu yaparken de o kadar kötü hissettim ki kendimi. Hesabın oy gücü kayda değer olsa ufak yüzdeler bile önemli olacak ve o zaman bunların hiçbirini düşünmeyeceğim bile çünkü hem kendi oylamak istediklerime gücüm yetecek, hem de benim ulaşamadığım, gözden kaçırdığım insanlara oy verebileceğim. Üstelik mesele sadece yazılara değil, aynı zamanda oturup her gün zaman ayırıp içerikleri tek tek okuyup, değerlendiren @peri, @trliste gibi ekiplere de destek olmak demek. Onların gücü de bu kuyruktakilerden geliyor sonuç itibariyle.  O an tüm bunları düşünüp kendi içimde çelişkiler yaşarken bir @emrebeyler bir @anadolu  olmak istedim ne yalan söyleyeyim 😄Neyse şimdilik gücümüz bu deyip %50'ye düşürdüm ve bir süre de bunu gözlemledim. O arada benim yazım da trliste'nin ve peri'nin seçkisine girdi ve yazar tarafından kuyrukların etkisini deneyimleme fırsatım oldu. Bir de baktım ki kuyruklarda görülen onlarca kişi aslında reel olarak oylamıyor. Çünkü kiminin yetki verirken gösterdikleri minimum oy gücü çok yüksek, kimininse benimki gibi normalde her bir oyunun değeri Steemit mimimumunda olmasına rağmen oy yüzdeleri %2, %4, %10 vb. Yani bir şekilde oy var ama değeri 0.000 yani destek kısmı soru işareti. Bu noktada destek sadece maddi midir, değildir tabii diye düşünebiliriz tabii ama ben o kadar optimist olamıyorum açıkçası. Bana daha çok "mış gibi görünme" halinden kaynaklı gibi geliyor. Neden? Çünkü örneğin trliste kuyruğunda olmazsanız, trliste'ye seçilemiyorsunuz. Yalandan da olsa kuyruğa katılıp "varım ben" diyebilir, gerçekten destek olmakla ilgilenmeyebilirsiniz ki @trliste'nin, @jumbot'un ya da @peri'nin kendi içeriklerine ne kadar az oy geldiğine bakarsanız "gerçek destek"le neyi kastettiğimi anlarsınız. 


Bu işin iki tarafında yer aldığım süreçte bireysel hesaplarda kimin gerçekten topluluğa faydalı olmak için uğraşıp, kimin uğraşmadığını da görmüş oldum. İnsanları tanımak için iyi bir yol. Ve kendi ayarladığım otomasyonumla bir süre daha devam ettim. Ancak 50'ye indirdiğim oy gücü yukarıda maddelediğim sıkıntılarımda hiçbir düzelme yaratmadı. Belki %60 seviyesinde değil ama bu sefer de %70'lerde oy gücüm bitti. Gene fan baseteki kullanıcılara oy gitmedi. Gene ben okumadığım bir sürü içeriğe oy vermiş oldum. Minimum oy gücünü yukarı çektiğimde de işler daha da saçmalamaya başladı. Bir türlü istediğim gibi olmadı, sevmedim. 


Ve döndük tekrar destek kavramına. Destek nedir? Bu platform için konuşacaksak sanırım iki temel kategoride destekten bahsedebiliriz. 

Maddi destek : Upvote verdiğiniz her içeriğe para kazandırıyorsunuz.
Manevi destek : Upvote verdiğiniz her içerikte yazarı hem onore / motive ediyorsunuz, hem de daha fazla insana ulaşmasını sağlıyorsunuz. 

Kendi curation trails deneyimlerime bakınca bu iki destek türünü de aslında gerçekleştiremediğimi anladım. Oy gücüm -şimdilik- çok düşük ve ben onu bölerek hem gerçek bir maddi değer yaratamıyorum hem de bir yazının sadece oylanması o yazıya, verilen emeğe haksızlık ve ben okumadığım için manevi değer de katamıyorum. Kendi adıma yazılarıma oy verenlerin sayısı ya da maddi karşılığı değil, okunmuş olması hatta mümkünse iyi/kötü tepki verilmiş olması benim için daha değerli. Burada hiçkimse robot değil, her birimiz ardında pek çok yaşanmışlık, deneyim, bilgi barındıran karakterleriz ve ben bu karakterleri, bu insanları tanımak, onların yazdıklarıyla yeni şeyler öğrenmek istiyorum. Yoksa ayarlarım bir tane bot, bütün gün kendi kendine etkileşime girsin dursun, ben niye uğraşayım? O yüzden katıldığım tüm curation traillerinden ayrıldım, kürasyona emek veren @peri, @trliste, @jumbot, @anadolu, @sorucevap gibi hesaplara kendimce destek olabilmek adına Fan Base kısmına ekledim ve kendi adıma şimdilik kuyruklarla ilişkimi kapadım. 


Hep böyle mi devam edecek? Hayır. Kürasyon kuyruklarını çok önemli buluyorum, sadece şu aşamada benim için doğru değiller. Hesabı biraz daha büyütüp günlük oy gücümü başka insanlara, kişisel beğenilerime oy kalacak şekilde düzenleyebildiğimde; yani oyumun örneğin %10'u şimdiki oyuma eşit olduğunda her birine tekrar katılacağım. O zamana kadar hem bu hesaplara, hem de bu hesapların oyladığı içeriklere manuel olarak desteğe devam. Bana yeter ki okuyacak, öğrenecek güzel bir şeyler verin! 😄


Tüm bunlarla birlikte tıpkı bu hafta olduğu gibi hesabıma giremediğim günlerde, haftalarda en azından oylarımın boşa gitmeyeceğini biliyorum. Örneğin son bir kaç gündür hesaba girememe rağmen fan base'teki hesapları oylayabildim ve bu konuda gayet de güzel hissediyorum ☺️ 


E peki bu hesaplar dışındakilere destek? Hani topluluğa destek? Onu aslında ayrı bir yazıda anlatmak istiyorum ama yeri gelmişken kendimce aldığım kararı kısaca söyleyebilirim. Her gün bu hesapların oyladığı, seçtiği yazılara ve #tr tagini kurcalayarak okuyarak beğendiklerimi oylayacağım. Çünkü dediğim gibi asıl desteğin basit bir otomasyonla değil, daha anlamlı olması gerektiğine inanıyorum. 


image source : freepik

H2
H3
H4
Upload from PC
Video gallery
3 columns
2 columns
1 column
17 Comments